KURT DERESI

KURTDERESĪ

Dere yatağı uzunluğu yaklaşık 5 km uzunluğunda olup karacaören köyūnden başlayıp karain akıllı mevkisini kadar uzanır akıllı batısında karlık köy sınrı başlar dereyatağı yaklaşık 4200 m karacaören köyū bucakta yaklasık 800 m si karain köy sınırlarındadır.
Şallaktan çıkan su dereyi takiben karacaörendeki kurtderesi mevkiinde bulunan meyve bahcelerini sular son yıllarda yapılan kısmen yol ve dere ıslahı çalışması ile su akįşı iyileştirilmiş ve ulaşım kısmen kolaylaştırılmıştır diģer taraftan karain ve karlıktan akıllı bölgesine ulaşım mūmkūn olup kurtderesi dere yatağįna ancak yaya ulaşılabilir aracla karacaören köyū içinden būyūk kısmına ulaşım mūmkūndūr akıllı altında davultaşı kilisesi bulunur daha alt kesimlerde de kilise ve çok sayıda anıt mezar yerlesim yerleri bulunur dere yatağının batısında karacaören kale ve avla mevkilerindede çok sayıda yerleşim yeraltı damları halen mecuttur tarihi 7 ve 8 nci yūzyıllara ait yaşam kalıntıları tespit yapılmış olup daha eski tarihlerde insanların yaşadıģı gözlemlenmiş olup özellikle hristiyanlığın ilk dönemlerinde baskılardan kaçan hristiyanlar buralarda barınmış dinlerini yaşamışlar.

Kurtderesi nin turizme kazandırılması için karacaören köyū muhtarı Ali Çeri olarak degişik tarihlerde valilerimizi kaymakamlarımızı rehberler odasını ilözel idaresi ve turizim ilmūdūrlūğūmūz yetkililerini bölgeyi gezdirerek tanıtımı yapılması için ve turzme kazandırılması için faliyetlerde bulunuldu . Ayrıca 600 m derinlikte sıcak su oldugu bölgede faliyette bulunan jeoloji mūhendislerince sözlū olarak belirtilmiştir. Kurtderesinin bilineni kadar ortaya çıkmamış bilinmeyen keşfedilecek çok yerleri olduğuda tahmin edilmektedir.

En son Ürgūp belediye başkanımız sayın Mehmet Aktūrk ve bölge muhtarlarımızla bölgede gezi dūzenlenmesi planlanmıştır.

Selam ve saygılar sunarım KARACAÖREN KÖYŪ Muhtarı ALĪ ÇERĪ

***********************

Kışın sobanın başında dedem anlatır, dinlerken ağzımızın suyu akardı. Yalvarırdık bizide götür diye. Nihayet birgün sözünü aldık. Yaz gelecek okul kapanıp tatil başlayınca Ali Emmimden (Öğretmen Ali Özer) eşeğini ödünç alıp gideceğiz. Uyku tutarmı artık Mustafa’yı? Sabah kalktık aklımda. Okula gittik ders başladı aklımda. Zaten dersle pek işim olmazdıda hele o gün hiç olmadı. Öğretmen (Ali Özer) ders anlatırken sınıfın geneline bir soru sormuş benim haberim yok ama parmak kaldırmışım. Öğretmen şaşkın. Bilmez mi? Bu sorunun cevabı Mustafayı aşar. Yinede

— Söyle bakalım Mustafa seni dinliyoruz!

— Öğretmenim okul tatil olunca senin eşşeği alıp kudderiye gideciyek diyince 

— Otuuuuuur eşşek kafalı aklın fikrin atta eşşekte dedi bana 

Nihayet yaz gelmiş, okul kapanmıştı. Zannediyorum 1980-81 di. Nezaman gidiyoruz nezaman diye Dedeme baskı yapıyoruz. Bir akşam dediki yarın sabah gidiyoruz. Bizi yine bir heyecan sardı uyku yok.

Rahmetliler bizi uyudu zannedip fısır fısır konuşmaya başladılar. Babannem diyor ki

Ne işin var iş güç zamanı te oralarda? Şuruya deve daşına gotür, bura kuddere di gandır giriye al gel bunnarı.

Bunu duyarda dururmuyum? Hemen zıpladım ordan hoooop! Ben deve daşının nire olduğunu biliyom!

Babannem sokranmazmı gayrı?

Gulağı delik gavurun herşi duyar!

Sabah oldu yola düştük. Dedem namı diğer Takalak, Abim Ömer, Amca kızı Fatma ve ben. Dedem rahmetli sorduğumuz bütün sorulara üşenmeden cevap verirdi. Şura gadirin kavak, şura apdal gumu, şura erikliğin bıcak, şura ensemişe düzlüğe çıkınca şura Aleddinağan talla, şura ismayilağan talla. İlk defa sarı susamı orda gordüydüm unutamam. Devam şura minare çaşağı, şura cüre yağalağı diyerek kudderenin başına vardık. Su sesi, hiç duymadığımız kuş sesleri, görmediğimiz renkler birde yankılanan bizim sesimiz. Masal diyarı kuddereye inmek için işşikli devrente doğru yöneldiğimizde hikayeyi nasıl bir özenle dinlediysek tek sıra olarak indiğimiz yolu sanki ezbere biliyorduk. Nihayet adını çok duyduğumuz tandır çukuruna ulaştık. Kayaların yarığından çıkan su 4-5 cm derinliğinde arkla kıvrımlı yolunu bulmuş tandır çukuruna doluyor, fazlası ağaçtan coğotlekten dereye akıyordu. Mağaraları tünelleri üst katları gezdikten sonra üç derenin birleştiği yere doğru bağdaş kurup oturduk. Dedem bize üç aylık macerayı göstererek tekrar anlattı. Daha sonra belki yüz kere daha gittim kuddereye. Ama ilk gidişi asla unutamam.